29 Ekim 2014 Çarşamba

Öncesi ve sonrası..



     İnsanların hayatlarında dönüm noktaları olur bazen;hayat birden ikiye ayrılır öncesi ve sonrası diye.İşte benim hayatımda büyük oğlumun anaokuluna başladığı yıl  dostumdan öncesi ve dostumdan sonrası diye ikiye ayrıldı.
     Anaokulu çocuklar için olduğu kadar anneler içinde yeni bir sosyal yaşamın başlangıcıdır. Artık O'nun annesi sıfatını iyiden iyiye hissettiğiniz zamanlardır.Biz de birçok arkadaş edinmiştik oğlumla birlikte.Oğlum çocuklarla arkadaşlık kuruyordu, ben de anneleriyle.Benim gibi çocuklarını ellerinden tutup okula götürüp getiren çok anne vardı etrafımızda ama O kadın dikkatimi çekmişti.Gözlerim her gün O kadını arıyordu,biraz gecikse nerede kaldı acaba diye endişeleniyordum.Onun evi okula daha yakındı ama o kısacık mesafeyi beraber yürümek için oyalanıyordum. Oğlumda O kadının oğlundan çok etkilenmişti, hep Ondan bahsediyor, gün içinde neler yaptıklarını anlatıyordu.Sanki koskoca okulda ikisinden başka öğrenci yoktu.

     Bir gün ''anne''dedi oğlum.''Okulda bir çocuk var , onlar da bizim gibi 14 numarada oturuyorlarmış.Hem de 3. katta gidelim mi onlara ''  Ben kadını sadece şahsen tanıyordum ve evlerine gidecek kadar samimiyet kurmamıştım ,ama evlerine gitmeyi en az oğlum kadar ben de istiyordum.Neden bilmiyorum ama mıknatıs gibi ilahi bir güç tarafından O na doğru çekiliyordum.Oğlumun ısrarlarına ve ilahi çekim gücüne daha fazla dayanamadım ve sadece apartmanı ve 14 numarayı bildiğim evin zilini çaldım ,ev sahibinin onlara gelmek istediğimizden haberi olmadığı için evde yoktu.Şimdi düşünüyorum da hiç tanımadığım bir kadının evine hem de habersiz bir şekilde gidebilir miyim? Bilmiyorum.Oğlumla ben hayal kırıklığı içinde evimize döndük.Yolda giderken yarın okulda gördüğümde randevu almaya karar verdim.

    Ve ertesi gün kararımı uyguladım.Dün oğlumun ısrarını kıramadığım için(benim isteğimin oğlumdan çok olduğundan bahsetmedim ) habersiz bir şekilde evlerine gittiğimi ama evde olmadıklarından bahsettim,çok şaşırdı hem de sevindi,galiba o da beni içten içe takip ediyormuş.Daha fazla yüzsüzlük yapmak istemediğimden bu sefer bizim eve davet ettim.
    Aradan 13 yıl geçmesine rağmen hala dün gibi hatırladığım o gün arkadaşım,bej rengi zemin üzerine kahverengi kareli bir pantolon ve bej rengi bir kazak giymiş olarak bize geldi ve dostluğumuzun temellerini attı.
   O günden beri ne ben O kadından, ne de oğlum oğlundan ayrıldı.Birbirimizi bir gün görmezsek özleriz,sesimizi duymazsak o günümüz eksiktir.Sıkıntımız ortak, mutluluğumuz ortaktır artık.

   Sevgili dostum,kahvaltıda domates yemeyi senden öğrendim,Bir insana sıkı sıkı sarılmayı,her ortamda kahkahayla gülebilmeyi,yüzmeyi senden öğrendim.Çocuklar için nelere katlandığını,zorluklarla mücadele ederken bile nasıl soğukkanlı olduğunu hayretler içinde seyrettim.Az parayla da nasıl şık olunur,nasıl eğlenilir,beraberiz ya mutluyuz gerisi önemli değil deyip etrafımızdaki negatiflikleri pozitife çevirmeyi senden öğrendim.
 
   Gurbette ailemin olmadığını bana hissettirmeyen,her derdim de yanımda olacağını bildiğim,psikolojik danışmanım,sıkıntılı günlerimde omzuna dayanıp ağladığım, bir telefonunla neşelendiğim canım arkadaşım,şu geçen 13 yıla neler sığdırdık seninle.Sıkıntılar,mutluluklar, eğlenceli yaz tatilleri, samimi kahvaltılar,daha neler neler..........

  Bunların hepsi seninle güzeldi....seninle güzel kalacak. İyi ki varsın, iyi ki hayatımdasın.....
   

1 yorum: