28 Kasım 2014 Cuma

Kardeşim gelmiş hoşgelmiş.....


 Bundan çok uzun zaman önce daha dokuz yaşındayken halamların beş katlı apartmanın birinci katında oturuyorduk.Halamlar ev sahibi olmanın verdiği vasıfla en üst kattaydılar.Ben iki evin en küçüğü olarak pek seviliyordum.Ya da çocuk aklımla öyle zannediyordum.Annemlere kızdığımda halamlara çıkıyordum.Halamlara kızdığımdaysa anneme kaçıyordum.
 
    Böyle geçen günlerden bir gecesinde ablamla beni apar topar uyandırdılar.''bu gece siz yukarıda uyuyun bakalım '' dediler.''Neden noldu şimdi demeye kalmadan kendimizi halamlarda bulmuştuk.Çocuğuz bir de uykusuzuz pekde sorun etmeden tekrar uykuya dalmıştık  
 
   Uyanıp kendimize geldiğimizde nerede olduğumuzu anlayamadık önce sonra jeton düştü de olayı kavrayabildik.Artık merak etmiştik neden gece yarısı buraya getirildik diye.Merakla aşağıya indik.Ama bir gariplik vardı.Bir kalabalıklık bir koşuşturmaca anlayamadık .Ablama baktım,belki o anlamıştır diye.ama benden iki yaş büyüktü sadece oda olup bitenin farkında değildi.Annemi gördüm sonra yatıyordu .Ama annem bu saatte yatmaz ki hastamı acaba?Yooo!!! hiç hastaya benzemiyor çok mutlu görünüyor.Sonra insanların yüzüne baktım evet onların suratında da kocaman bir gülümseme.Noluyor yaaa meraklanıyoruz artık
 
 Sonra birden kucağıma bir bebek verdi halam. ''Al bak kardeşin oldu''.dedi.Haaa demek biz gece yukarıdayken bu bebek gelmiş.Ama nereden çıktı şimdi bu bebek.Hem de çok çirkin bu,hani ben iki evin en küçüğüydüm.Hani hep beni seviyorlardı.Noldu şimdi, nolacak şimdi.....  kucağımda bebek öyle kalakalmıştım.Yüzüne baktım sonra kıpkırmızı bir surat,simsiyah saçlar ve bana bakan iri bir çift göz''istemiyorum ben kardeş falan ''demek geldi içimden ama dokuz yaşında kocaman bir kıza kıskanmak yakışmazdı biliyordum''.Çok ayıp sus bakiim kıskanmakta neymiş büyüdün sen artık''deyip susturmuştum içimdeki şeytanı
   Ama kıskanmıştım işte ne yalan söyleyeyim.Deli gibi kıskanmışım işte.Ama çok sevdim sonra,hep yanımda olsun istedim.hep kucağımda taşımak istedim.
    33 yıl önce bir 29 kasım sabahında iyi ki geldin.Bunca yıldır hem kardeşim oldun benim, nazımı çektin.Hem ağabeyim oldun ,sırtımı dayadım sana.Arada anlaşamasakda kızsam da sana,seni seviyorum kardeşim.İyi ki doğdun iyi ki varsın ..
     
    DOĞUM GÜNÜN  KUTLU OLSUN .........

12 Kasım 2014 Çarşamba

Eyvah çocuklar büyüdü!!..


    Çocuklar hayatımıza girince ne kadar çabuk değişir hayatımız.Her şeyimizi çocuklara göre uydururuz artık.Yemek saatlerimiz, uyku düzenimiz,kıyafetlerimiz,hatta arkadaş çevremizi bile çocuklarımıza göre düzenleriz.Onların istedikleri yerde yemek yenir.Onların istedikleri filmler seyredilir.Doğrusu bu mudur değil midir? Tartışılır tabii.
  
   Bizde de durum farklı değildi, çocuklara göre yapılıyordu plan ve programlar,yemek menüsü hazırlarken ''Oğluuumm ne pişireyim bugün'' diye sormadığım gün yoktu mesela,onların istediği alışveriş merkezine gidilir ,onların istediği lokantada yemek yenirdi.Ne zaman benim isteklerim olacak?Bu çocuklar ne zaman büyüyecekler? derdim hep.

   Ve o gün geldi, çocuklar büyüdü.Artık onlar  bizden bağımsız oldular, bizimle bağlarını kopardılar desem daha doğru olur.Arkadaşlarıma, eşime, dostuma hep peş peşe çocuk yapmalarını önerirdim.İkisi bir arada büyür, arkadaş olurlar, kıskançlık olmaz derdim.Evet küçükken güzeldi , ikisi bir arada büyüyorlardı....

       İkisi birden büyüdüler gerçekten.İkisi birden uçtular evden.İkisi birden bıraktılar elimi.Sanki hep şikayet ediyordunuz ya çizgi filmlerden ,çocuk dizilerinden, işte TV sizin der gibi odalarına çekiliyorlar. Artık tok geliniyor eve ve artık tanımıyorum arkadaşlarını.Olmuyor be oğlum; sizsiz olmuyor. Alıştık bir kere çizgi film seyretmeye, kalabalık sofralara,AVM lere gittiğimizde oyuncaklı çocuk menülerini almaya,alışverişe çıktığımızda poşetlerden sadece size ait kıyafetlerle eve gelip, biz bir daha ki ay alırız deyip kendimizi avutmaya.


   Evet itiraf ediyorum büyümenizi en çok ben istemiştim.Ama bilemedim büyümeniz demek yuvadan uçmanız demekmiş.Bilemedim büyümeniz demek, hem çocuklu hem çocuksuz aile olmak demekmiş. 

Siz kaç beden pantolon giydiğinizi bilmezsiniz ki,korkarsınız hem yalnız otobüse binmekten,karşıdan karşıya geçerken ''elimi tut anne'' dersiniz ya hep. Hani sorardınız ya bana ''ben bu yemeği seviyor muyum anne ''diye.Ne zaman öğrendiniz bunları oğlum.Ne zaman sizin kanatlarınız çıktı da, benim kanatlarıma ihtiyacınız kalmadı.

   Yaşlanmak bunu mu gerektirir gerçekten?Yalnız kalmak yaşlanmanın kaderi midir?Çok şükür sağlıklı çocuklar, aklı başındalar diyeceğim yerde, bencillik yapmak hakkım mıdır acaba?.Şimdilerde çok boş vaktim var, çocuklarla ilgilenmem gereken sorumluluklarım azaldı ,geriye dönüp baktığımda  özlemle hayal ettiğim günlere gelmişim aslında, ama hayal etmek, hayaline kavuşmaktan daha güzelmiş....