14 Ekim 2014 Salı

Ah şu yollar......


  Sancaktepeye' taşınalı 2.5 yıl oldu.18 yıl Maltepe'de oturduktan sonra buraya alışmamız biraz zaman aldı.Çocuklar mızmızlandılar önce ''Burası ne biçim yer,ulaşımı zor,doğru dürüst otobüs bile geçmiyor,biz Maltepe'yi istiyoruz.''nidalarını epey bir süre işittik.Aslında çocuklar haklıydılar.Maltepe'deki evimiz E5 in kenarında çok merkezi bir yerdeydi .İster otobüsle ister dolmuşla ister kendi aracımızla rahatlıkla her yere gidebiliyorduk.(metroyu saymıyorum çünkü biz taşındıktan sonra açıldı.)İstanbul'da oturanlar bilirler ulaşımın rahat olmasının nasıl bir nimet olduğunu
   Neyse çocuklar zamanla alıştılar da ben pek alışamadım. Aslında alışamadığım ne ulaşım sorunu ne sosyal çevre ne de konumuydu.Benim alışamadığım yollardı.Dedim ya Maltepe'de 18 yıl oturduk diye.Bütün yollarını ezberlemiştim artık.Hangi sokak çıkmaz sokak ,hangisine arabayı park edersem çekilmez.E5 e hangi yollardan bağlanır Kartal'dan Kadıköy'e kadar avucumun içi gibi öğrenmiştim .Benim gibi adres özürlü bir kadın için çok önemli bir detaydır bu.Okuduğum bir kitapta kadınların DNA sında varmış adres özürlü olmaları ama galiba benimki hemcinsleriminkinden biraz fazla herhalde.
    Çocuklar üniversite hazırlığında oldukları için dersane  arayışlarına girdik.Ataşehir'de bir dersanede karar kıldık.Fazla da bir seçeneğimiz yoktu aslında dedim ya ulaşım sorun diye bizim evden bu dersaneye tek otobüsle gidiliyor.Zaten bizim siteden tek otobüs var 19E ye bindin bindin, binemedin gidemedin o derece yani..
    Şimdiki çocuklar rahatlarına biraz düşkün galiba en azından bizimkiler öyle;O gün büyük oğlum dersaneye otobüsle gitmeye üşendi.''Anne sen götürsene ''dedi Eşim ve erkek  kardeşim benimle aynı fikirde olmasalar da aslında iyi şoförümdür..Neyse düştük yola oğlum yanımdayken sorun yok yolları biliyor erkek ne de olsa DNAsında sorun programlanmamış tıkır tıkır işliyor maşaallah...



    Dersaneye vardık indirdim oğlumu  Eee nasıl dönücem şimdi geldiğin yerden demeyin sakın geldiğin yola çıkmak İstanbul'da yarım depo benzin harcamak gibi bişey hele benim gibi adres özürlü biri için tam bir muamma.Neyse yolun sağ tarafından gidiyorum ki tabelaya göre yolumu belirleyeyim.Çevreyolu/Ümraniye tabelasını gördüm birden Ahha dedim bizim yol buradan saptım mı ileride Sancaktepe tabelası var oradan da saptım mı bizim ev ne kolaymış dedim kendi kendime Çevreyolu tabelasından saptım ilerliyorum.....ilerliyorum.....ilerliyorum.....Eeeee hani Sancaktepe tabelası biraz daha ilerledim yok eyvaaahhh dedim gene koyboldum .Benzini kontrol ettim hemen ohh bu benzin beni Edirne'ye götürür geri bile getirir , Sancaktepe tabelası yerine FSM köprüsü/Edirne tabelaları görmeye başladım artık.
   Panik olmuştum artık kendime de kızıyorum neden bu kadar adres özürlüyüm, salak mıyım çocuklar bile yolunu buluyor diye ama sadece ben kızabilirim kendime başkası kızamaz her zaman kaybolmak için haklı bir nedenim vardır çünkü...
    Köprüden önce son çıkış/Kavacık tabelasını görünce biraz rahatladım, galiba Edirne'ye gitmeme gerek kalmadı.Eşimi aradım nerede olduğuma nasıl oraya geldiğime dair kendime göre haklı nedenleri bir bir sıraladım ..Zavallı adam benim kaybolmalarıma alışık ama bu kadarını o bile beklemiyordu.''Ben sana telefondan nasıl anlatayım daha nerede olduğunu bile bilmiyorum dedi.Nasıl gittiysen öyle gel'' diye de ekledi ve telefonu kapattı.Adam haklı ama ben kızmıştım bir kere tarif etse ne olur, sanki her zaman mı kayboluyorum(evet her zaman kayboluyorsun şaşkın) neyse en mantıklı şeyi yaptım köprüden önce son çıkıştan saptım arabayı sağa çektim ve navigasyonu açtım.Valla bu yeni nesil teleefonlar gerçekten akıllı eliyle koymuş gibi beni evime getirdi.
    Artık kaybolmadan dersaneye gidebiliyorum ama 8-10 dakikalık Ataşehir-Sancaktepe yolunu bırakıp da 30 dakikalık Kavacık üzerinden eve nasıl geldim hala aklım almıyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder