27 Ekim 2015 Salı

Özgürlük nedir aslında.......


   Özgürlük güzel şey;Tek başına hareket edebilmek,kendi kararlarını kendi verebilmek,yardımsız yürüyebilmek,tek başına yemek yiyebilmek.......

    Kiminin aklına maddi bağımsızlık gelir özgürlük deyince,kiminin aklına hürriyet.Bazısı tek başına yaşamayı özgürlük sayar,bazısı mutlu yuvasında sağlıklı olmayı.Ne şekilde düşünürsek düşünelim özgürlük güzel şey!...
  
  Benim içinse özgürlük,bana bağımlı insanlar olmadan yaşamaktır hayatta.Düşünsenize etrafınızda siz olmadan yaşamını idame ettiremeyen birilerinin varlığını,size bağımlı,size muhtaç.Hem kendi hayatınızdan sorumlusunuz hem de onunkinden.
  
  Hani çok bilinen bir karikatür vardır özgürlüğü anlatan,Uçsuz bucaksız denizin ortasında dengede duran iki kafes ve biri kafesin içinde,biri kafesin üstünde iki beyaz güvercin.Kafesin içindeki güvercin, yemin cazibesine kapılmış, pervasızca hareket edip tutsak olmuş, yardım dilenen gözlerle arkadaşına bakıyor.Diğer güvercin ise  daha temkinli davranıp kafesin içindeki yeme kanmayıp,akıllılık ederek kafesin üstüne konmuş,arkadaşının nasıl bu kadar dikkatsiz olabildiğine anlam veremiyor.Aslında bu güvercinin unuttuğu bir şey vardı.Kendini akıllı sanan bu güvercin  kafesin üstüne konarak hayatının hatasını yapmıştı.Kafesteki yemle tutsak olmamıştı belki ama  dengedeki diğer kafese konarak özgürlüğünü kaybetmişti.. Çünkü uçmaya niyetlenince kafeslerdeki denge bozulacak ve arkadaşı suya batıp canından olacaktı.Arkadaşının hayatı onun özgürlüğü seçip seçmemesine bağlıydı.

   İşte birinin size bağımlı olması tam da bu karikatürde anlatılan hikayeye benzer.Ne tam anlamıyla tutsaksınızdır. ne de tam anlamıyla özgür.
 
    Eğer yatalak bir hastanız varsa ona tutsaksınızdır;bilirsiniz ki siz olmadan o da olmaz,siz giydirmeden o giyinemez.Ya da maddi yönden size bağımlı birisi varsa hayatınızda siz çalışmıyorsanız,paranız yoksa onun da parası yoktur.
 
  Ya da tam tersini düşünün siz birine bağımlı olabilirsiniz hayatta,birine tutsak birine muhtaç.
Ebeveynlikteki sorumluluğumuzu kefenin diğer tarafında bırakıyorum.Çünkü çocuklarımızı isteyerek dünyaya getiriyoruz,planlıyorıuz ve programlıyoruz,Başımıza geleceklerden haberdar bir şekilde sokuyoruz onları hayatımıza biz onlara bağımlı değiliz,onlara hayatta kalmayı öğreten,kendi ayakları üzerinde durmayı gösteren emanetçileriz.
    Tabi zorunluluklar olabilir hayatta ,elimizde olmadan birine bağlanabiliriz,biri bize bağlanabilir.Bunlar olabilir,olacaktır da.İşte bu noktada sabır ve tevekkül devreye girer ki.....En zoru da budur aslında, Allah katında en makbul olanı...

   Allah kimseyi ,kimseye bağlı bırakmasın.Ve bu durumda olanlara da sabır versin,Cennetinde baş köşeye koysun