Antep'teki ikinci düğünümüzü de sorunsuz hallettikten sonra önceden aldığımız biletlerle pazar sabahı uçakla İstanbul'a dönmek üzere havaalanına doğru yola çıktık .Yoğun bir sis tabakası gökyüzünü kaplamış göz gözü görmüyordu.Bu havada uçaklar nasıl uçacak diye düşündük ama herhangi bir bilgilendirme almadığımız için de mecburen havaalanına geldik.Bavulları içeriye verdik bekliyoruz.Uçak şirketleri birbir uçuşlarını iptal ediyor,anonsların biri bitiyor biri başlıyor.Ama bizim pegasustan ses seda yok.Oradaki görevliler ''Bütün şirketler uçuşlarını iptal eder ama Pegasus etmez merak etmeyin''diyor.Bu iyi bir şey mi kötü birşey mi bilemedim ama,merak ve endişeyle beklemeye devam ediyoruz.Sonunda beklenen oldu. Bizim pegasus üç kere havaalanına inmeyi denemiş ama beceremeyince de inişini Adana'ya yapmak zorunda kalmış, sabah ki uçuşumuz da iptal edilmiş Haydaaaaa!! saat sabahın onu ve İstanbul'a ilk uçak akşam onda.Havaalanında kalakalmıştık.Erkek kardeşim ve ben dahil olmak üzere toplam beş kişiyiz, başka bir seçeneğimiz olmadığı için biletimizi akşamki uçağa transfer ettirdik..Akşama kadar nasıl vakit geçirelim diye düşünürken birden içimizdeki gezgin ruh ortaya çıktı. Antep'teyiz, doğunun Paris'i denilen şehirdeyiz ve dokuz saat bu güzel şehri gezmek için yeter de artar bile dedik ve araç kiralayıp şehir turuna çıktık.Antep gezimiz Meşhur Tahmis kahvesinde menengiç kahvesi içmekle başladı.Soğuk bir hava ama biz Antep'te olduğumuz için mutluyuz.Kardeşim ara ara akıllı telefonundan uçağı kontrol ediyor çünkü yoğun sis durumu hala devam etmekte.Biz keyifli keyifli vakit geçiriyoruz. Antep'te olmamızın gerektirdiği gibi davranıp lahmacunlarımızı yiyip üstüne de fıstıklı baklavalarımızı midemize indiriyoruz derken korktuğumuz başımıza geldi ve akşamki uçağımızda yoğun sis nedeniyle iptal edildi.Artık paniklememiz lazım galiba,Uçak şirketini aradığımızda akşam 19.30 da kesin bir bilgi verileceği ve gerekirse başka bir şehirden uçurabilecekleri söylendi ama bu bizi tatmin etmedi tabii.Hemen B planı hatta C-D planları hazırlamamız lazımdı.Tekrar meşhur tahmis kahvesine geldik ve her zamankinden de kalabalık olduğunu farkettik.Çünkü neredeyse bütün sis mağdurları oradaydı ve kahvenin sahibi de bundan pek memnun gibiydi.
Artık hava kararmıştı bu gece burada kaldığımız kesindi de acaba yarın sabah uçabilecek miydik işte bundan hiçbirimiz emin değildik.Akşam yemeği için Antep'te olmanın gerekliliğini bir kere daha yerine getirip yöresel yemekler yapan bir yer bulduk.Tabii ki akıllı telefon sayesinde.Yemeklerimizi sipariş edip iştahla midemize indirirken birden garsona dönüp''Antep'te hep böyle sis olur mu?'' diye sordum.''Abla Antep'e sis bir geldi mi bir hafta kalkmaz '' demesin mi.Yemekler boğazıma dizildi sanki,bir hafta diyo ya bir hafta ,biz nerede kalırız bir hafta.Artık iyice paniklemiştim kalbim hızlı hızlı atmaya başladı birden,içeride duramadım dışarı attım kendimi.Bir çare olmalıydı bir hafta burada kalamazdık.Kafa kafaya verip düşünmeye başladık.Aklımıza gelen bütün çareleri gözden geçirdik.Önce otobüsle gitmeyi düşündük.Otobüsle Antep-İstanbul arası 19 saat şimdi bilet alsak yarın öğlene ordayız. Bu hem uçak biletlerimizi yakıp otobüs bileti almamız demek,hem de zaten yarın sabah uçabileceğimizi düşünürsek( Pegasus bize kesin bir bilgi vermediği için öyle umuyoruz)uçakla daha erken İstanbul'a varacağımız için bu seçeneği eledik.Kiraladığımız araçla İstanbul'a gidelim desek aracı Antep'ten kiraladığımız için İstanbul'da bırakırsak dünyanın parasını ödememiz demek, bu seçenekte gitti.Geriye kaldı tek seçenek komşu şehirlerdeki havaalanına biletlerimizi transfer edip oradan uçmak.En yakın Maraş,Adana ve Urfa bu üçünden hangisi buna karar vermemiz gerek.En yakın Maraş ama iklim şartları aynı olduğu için orada da sis vardır endişesi ile Maraş'ı eledik.Adana ve Urfa kaldı geriye.Kiralık araçla gideceğimiz için araç şirketiyle konuşup bu ikisi arasında en ucuz mesafe olan Urfa 'da karar kıldık.Pegasusla konuşup Sabah uçak olup olmadığını ve hava koşullarını öğrendikten sonra ilk uçak olan 7.30 uçağına biletlerimizi transfer ettirdik.Bu arada kavga etmeyi de ihmal etmedik.Son ve kesin kararımız Urfa'ya kiralık araçla gitmek oradan da bir aksilik olmazsa sabah 7.30 uçağıyla evimize dönmek.Ama bir sorun daha var.Bu gece nerede kalınacak.Zaten araca çok para ödeyeceğiz ve sabaha da bir şey kalmadığı için bir gecelik otel parası da vermek işimize gelmiyor onun için ortak kararla arabada uyuklamayı kararlaştırdık.
Not:olayın üzerinden
iki gün geçti ve aldığımız haberlere göre Antep'te hala yoğun sis var ve tüm uçuşlar iptal..